top of page

Yapay Zekânın Öğrenmesi İçin, Biz Düşünmeyi Bıraktık

ree

Dijital dünya, bize her şeyi hızla sunar hale geldi. Bilgiyi, fikri, hatta duyguyu bile.

Tek yapmamız gereken, doğru prompt'u yazmak. Gerisini yapay zekâ hallediyor.


Ama burada bir ironi var: Yapay zekâ öğrenirken, biz unutuyoruz.


Unuttuğumuz şey, düşünmenin kendisi. Unuttuğumuz şey, zihinsel efor.


İnsanın Üretme Kasları Zayıflıyor


Yapay zekâ bizden öğreniyor. Bizim yazdıklarımızdan, sorduğumuz sorulardan, paylaştığımız her şeyden. Ama bu süreçte şu da oluyor: Biz, her defasında biraz daha az düşünmeye başlıyoruz.


  • Fikir mi gerekiyor? Chatbot'a sor.

  • Sunum mu lazım? Otomatik hazırla.

  • Yazı mı yazacaksın? "Yazıver gitsin."


Sonuç: Düşünce yerine otomasyon, fikir yerine format, içerik yerine çıktı.


Bilmek Yerine Tüketmek


Bilgiye her zamankinden daha kolay ulaşıyoruz ama onu işlemek yerine tüketiyoruz.

  • Kitap okumuyoruz, özet dinliyoruz.

  • Yazı yazmıyoruz, oluşturuyoruz.

  • Tartışmıyoruz, sentezlemiyoruz, yargılamıyoruz.


Tüm bunlar, bizi düşünen varlıklar olmaktan çıkarıyor. Yapay zekâ öğrenirken, biz sadece çıktıya bakıyoruz. Ve bu bizi derinlikten uzak, üzere sindirilmiş bilgi tüketicileri haline getiriyor.


Zekânın Yönü


Belki de asıl mesele şu: Yapay zekânın öğreniyor olması değil, bizim durmamız.

Zekâ bir kas gibidir. Kullanmadığın zaman zayıflar.


Bugün "kolaylaştırılış" görünümü altında, körelmeye başlayan insan potansiyeli var.

Yapay zekânın öğrenmesini istemek doğaldır. Ama bu süreçte bizim de öğrenmeye, sorgulamaya, zihinsel efor sarf etmeye devam etmemiz gerekir.


Düşünmeye Değer Bir Soru:

Yapay zekâ bizden besleniyor. Peki biz? Ne ile, neyden, kimden?

Son Söz

Yapay zekâ öğrenmeye devam edecek. Sorun bu değil.

Sorun şu: Biz öğrenmeyi bırakırsak, kim olacağız?


Yapay zekâ bizim yerimize değil, bizim için çalışmalı. Kölesi olmamalıyız; yöneticisi olmalıyız.

Yorumlar


Hiçbir İçeriği Kaçırma – Hemen Abone Ol!

Kayıt Başarıyla Gerçekleşti.

© 2025 by Ayşe Kızılay. 

bottom of page