(Kaynağı belirsiz bir özdeyiş / Anonim kurumsal ilke)

Proje Özgürlüğü mü, Kaos mu?

Proje yönetiminde bazen şu sözlerle karşılaşırız:

“Her ekip kendi yöntemini kullansın.” 

“Biz bu projeyi kendi ekibimizce farklı yürüteceğiz.” 

“Standartlara gerek yok, esnek çalışıyoruz.”

Başta kulağa hoş gelir: özgürlük, hız, çeviklik... 

Ama gerçekte olan; rol belirsizliği, metodoloji karmaşası, veri tutarsızlığı ve kurum çapında senkron kaybı.

Kurallar Kısıtlama Değil, Koruma Aracıdır

Bir projede:

- Analist iş takibini kendi Excel’inde tutar, 

- Yazılımcı teslim tarihini maille alır, 

- Yöneticiler sonucu sunumla öğrenir, 

- BT test etmeden yayına alırsa…

Bu bir özgürlük değil, organizasyonel anarşi olur.  Ve sonunda herkes kendi doğrusuna göre çalışırken, kurum ortak hedefinden uzaklaşır.

Bu Nedenle:

- Her proje için ortak bir planlama ve takip dili olmalıdır.

- Roller, sorumluluklar RACI gibi net araçlarla tanımlanmalıdır.

- PMO ya da benzeri bir yapı yol gösterici olmalı, engelleyici değildir.

- Yönetmek isteyen çok olabilir, ama yönetişim sistemi yoksa herkes yolda kalır.

Sonuç:

Disiplinsiz özgürlük, verimsizliğe yol açar.  Gerçek özgürlük, çerçevesi çizilmiş bir yapının içinde üretken olabilmektir.