Kendini Güncelle Dönemi: İnsanlar da Yazılım Gibi mi Olmalı?
- Ayşe Kızılay
- 11 Tem
- 1 dakikada okunur

Bilgisayarlarımızdaki yazılımlar bize sık sık uyarılar gönderir:
“Güncelleme hazır. Yeni özellikler ve hata düzeltmeleri içerir.
“Ertele” / “Şimdi Güncelle”
Bu bildirimleri görmezden gelebiliriz. Ama aynı erteleme özgürlüğü kendimiz için geçerli mi?
İnsan Güncellemesi Nedir?
Modern çağda “kendini güncellemek”, yalnızca bir yetenek kazanmak ya da sertifika almak anlamına gelmiyor. Bu; zihinsel olarak sürekli hazır, çevik, yeni kavramlara açık ve performansa odaklı biri haline gelmek demek.
Yani aslında:
Bilgi teknolojileri ne kadar hızlı gelişiyorsa,
İş dünyası ne kadar keskin değişiyorsa,
İnsanlar da o kadar sık “yeni sürüm” üretmek zorunda bırakılıyor.
Neden Sürekli Güncelleme İstiyoruz?
Çünkü sistemin beklentisi artık çok net:
Herkes her şeyi bilmeli.
Yeniye hızla adapte olmalı.
Durmamalı, yorulmamalı, sorgulamamalı.
Güncellenmeyen birey, “eski versiyon” olarak görülüyor. İş dünyasında bu durum “güncellenmediği için geri kaldı” etiketiyle damgalanıyor.
Bilgi mi? Yorgunluk mu?
Sürekli kendini güncelleme baskısı iki sonuca yol açabiliyor;
Yapay başarı: Sadece görünürde yeni, içeriği sorgulanmamış bilgilerle dolu profiller.
Sessiz tükenmişlik: Hiç durmadan “yetişmeye” çalışan, ama neden yetiştiğini bile unutan bireyler.
Peki Ne Yapmalı?
Belki de sorulması gereken soru şudur:
“Her güncelleme gerçekten gerekli mi, yoksa sistemin bizi güncellemesine mi izin veriyoruz?”
Gelişmek elbette önemli. Ama gelişme; sadece sisteme uyum sağlamak değil, aynı zamanda kendine sadık kalarak büyümektir.
Tıpkı bir yazılım gibi, insanların da “sürüm notları” olmalı:
Bu ay ne öğrendim?
Ne beni etkiledi?
Neyi güncellemem gerekir, neyi korumalıyım?
Son Söz:
Yazılımlar gibi biz de güncelleniyoruz. Ama unutmayalım: Her güncelleme iyileştirme değildir. Bazen en iyi sürüm, kendi değerini unutmamış olandır.




Yorumlar