No Code ve Low Code: Herkes Geliştirici Olabilir mi?
- Ayşe Kızılay
- 21 Tem
- 2 dakikada okunur

No code ve low code platformlar son yıllarda dijital dönüşümün en çok konuşulan başlıklarından biri haline geldi. İş birimlerinin BT'ye bağımlı olmadan kendi süreçlerini dijitalleştirmesine olanak tanıyan bu yaklaşımlar, özellikle zaman ve kaynak tasarrufu sağladığı için cazip görünüyor. Ancak bu kolaylıklar, bazı riskleri ve sınırları da beraberinde getiriyor. Bu yazıda no code ve low code platformların avantajlarını, dezavantajlarını, örneklerini ve BT stratejilerine etkisini ele almak isterim.
1. No Code Nedir? Low Code Nedir?
No code platformlar, hiç kod yazmadan uygulama geliştirmeye olanak tanır. Sürükle-bırak arayüzlerle iş süreçleri dijitalleştirilebilir. Low code ise minimum düzeyde teknik bilgiyle (örneğin hazır bileşenler ve az miktarda kodla) uygulama geliştirilmesini sağlar. Her iki model de BT dışı ekiplerin uygulama geliştirme sürecine katılımını artırır.
2. Avantajlar
Geliştirme süresi ciddi şekilde kısalır.
BT ekiplerinin üzerindeki operasyonel yük azalır.
Süreç sahipleri ihtiyaçlarına özel çözümleri hızlıca üretir.
Prototip geliştirme ve MVP oluşturma süreci hızlanır.
3. Riskler ve Sınırlamalar
Versiyonlama ve kaynak kontrolü eksikliği.
Güvenlik ve veri bütünlüğü riskleri.
Uygulamaların bakım ve sürdürülebilirliği.
Gölge BT oluşumu: BT departmanının bilgisi dışında çözümler.
4. No Code ve Low Code Platform Örnekleri ve Karşılaştırması
Aşağıda yaygın olarak kullanılan bazı no code ve low code platformları ve temel farkları listelemeye çalıştım.
Microsoft Power Apps (Low Code): Office 365 ile entegre çalışır, kurumsal süreçler için uygundur.
Bubble (No Code): Web uygulamaları geliştirmek için popülerdir, geniş bileşen kütüphanesi sunar.
OutSystems (Low Code): Kurumsal uygulamalar için güçlüdür, entegrasyon ve ölçeklenebilirlik sağlar.
Glide (No Code): Google Sheets verileriyle çalışan mobil uygulamalar için idealdir.
Mendix (Low Code): Kurumsal düzeyde iş uygulamaları geliştirilebilir, model tabanlıdır.
Webflow (No Code): Web tasarımına odaklıdır, kod bilgisi olmadan profesyonel siteler oluşturulabilir.
Karşılaştırıldığında;
No code platformlar daha kullanıcı dostudur, teknik bilgi gerekmez.
Low code platformlar daha esnektir, karmaşık ihtiyaçlara cevap verir.
Kurumsal BT süreçlerinde genellikle low code tercih edilir çünkü yönetim ve entegrasyon olanakları daha fazladır.
Platform | Kod Gereksinimi | Kullanım Alanı | Entegrasyon Yeteneği | Öne Çıkan Özelliği |
Microsoft Power App | Low Code | Kurumsal uygulamalar | Yüksek | Microsoft ekosistemi ile entegrasyon |
Bubble | No Code | Web uygulamaları | Orta | Geniş tasarım özgürlüğü |
OutSystems | Low Code | Kurumsal sistemler | Çok Yüksek | Kurumsal güvenlik ve ölçeklenebilirlik |
Glide | No Code | Mobil uygulamalar | Düşük | Google Sheets entegrasyonu |
Mendix | Low Code | Kurumsal uygulamalar | Çok Yüksek | Model tabanlı geliştirme |
Webflow | No Code | Web siteleri | Orta | Tasarım odaklı web oluşturma |
5. BT Stratejisinde Yeri
No code/low code çözümleri BT stratejisine dahil etmek, kontrolsüz yayılımın önüne geçmek açısından kritik önem taşır. Merkezi yönetişim, kullanıcı rolleri, eğitim ve denetim mekanizmalarıyla bu platformlar kurumsal yapıya entegre edilmelidir. BT ekipleri geliştirici değil, mentör ve yönlendirici rol üstlenerek daha sağlıklı bir işleyiş kurabilir.
Sonuç
No code ve low code platformlar demokratikleşen yazılım geliştirme dünyasının önemli bir parçası. Doğru kurgulandığında hız ve verimlilik sağlar; yanlış yönetildiğinde ise dağınık, sürdürülemez bir dijital ortam yaratabilir. Kritik olan bu platformları teknoloji olarak değil, strateji olarak ele almaktır.




Yorumlar